GEMİDE ORUÇ TUTMAK

GEMİDE ORUÇ TUTMAK

Gemide oruç tutmak biraz farklıdır. Zira geminin rotasına göre günler uzar veya kısalır. İftar ve sahur vakitlerini hesaplamak ayrıca astronomik seyir bilgilerini gerektirir. Hoş, güneşin doğuş ve batışını görerek hesap kitap yapmadan da gemide oruç tutulabilir. Lakin aşçının yemek saatini bilerek yemeği hazırlaması daha güzel olacaktır.

Batıya doğru gidildikçe günler uzar. Bir gün 25 saati bulur. Yani o gün akşam saat sekizde iftar etmiş iseniz ertesi gün dokuzda iftar etmek zorunda kalırsınız. Doğuya doğru giderken bu sefer zaman tersine çalışır. Bir gün 23 saat olmaktadır. Gemide ramazan yani ertesi gün bir saat önceden orucunuzu açabilirsiniz.

Eğer limanda değilsek saatleri kendimiz hesaplamak zorunda kalırız. Bazı limanlarda ki bu limanlar gayrimüslim ülke limanları ise, yine aynı hesabı yapmak gerekir. Müslüman ülke limanlarında sorun olmaz. Zira iftar ve sahur saatleri televizyonlardan verilir. Zaten ezan sesleri ve bizdeki gibi minarelerin ışıkları iftar ve sahur saatlerinin belirlenmesinde oldukça kolaylık sağlar.
Zamanı ikinci kaptan hesaplar. İftar ve sahur saatlerinin belirlenmesi için sivil alacakaranlık zamanı esas alınır.

Bu saat, bütün notik almanaklarda gün gün belirlenmiştir. Hesaplama için sadece bulunduğumuz mevkiinin ayarlaması gerekir. Yani gemide­ mahallî zamanı bulmak zorundasınızdır. Bu durum aynen illere göre imsakiye çıkarmaya benzer. Her ilde farklı zamanlarda oruç açılmakta güneşin doğuş ve batışı farklı saatlere denk gelmektedir.

Ben işi garantiye almak için daima beş dakika geç olarak saatleri bildiririm. Zira küçük bir hesaplama hatası orucun iadesini gerektirebilir. Yani yeniden o gün için oruç tutmak zorunda kalmayalım diye böyle orucu kısa da olsa uzatırım.
Gemi faaliyetleri günün 24 saati devam eder. Bu nedenle iftar ve sahur yemekleri nöbetleşe yenir. Ramazanın ilk günlerinde gemideki mürettebatın çoğu oruç tutmakla birlikte sonlarına doğru bu sayı azalır ve oruç tutanlar azınlığa düşer. Kaptan olmadığım zamanlarda bu duruma çok üzülürdüm. Fakat daha sonra bütün sorumluluk üzerime bindiği için üzülmemeye başladım. Zira gemi mesaisi ağırdır. Küçük bir dikkatsizlik telafisi zor kazalara yol açabilir. Bu nedenle oruç tutamayanları “nasıl olsa seferiyiz, yurda dönüp izne çıkınca telafi edersiniz” diyerek teselli ederdim.

Ramazan ayında gemi aşçıları günde beş defa sofra hazırlamak zorunda kalırlar. Zira oruç tutmayanları da hesaba katmak gereklidir. Bununla birlikte sofra tertibini değiştirmeye gerek kalmaz. Çünkü akşam yemeği ile iftar yemeği aynı mönüden oluşmaktadır. Sahur yemeğinde ise kahvaltı ile birlikte öğle yemeği bulunur.

Her iftar sofrası gibi gemicilerin sofraları da zengin görünür. Gerçi diğer günlerdeki yemeklerden farklı şeyler yoktur. Lakin açlığın katkısı ile kuru bir ekmek bile çok lezzetli olmaktadır. Zaten orucun bir hikmeti de kıymetini çoğu zaman bilemediğimiz şeylerin asıl değeridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Soru Öneri ve yorumlarınızı bekliyorum..

Blogger tarafından desteklenmektedir.